Her hikaye bir yerden başlar. Bizim hikayemiz, sadece bir marka olmaktan öte, 19. yüzyılın sonlarına dayanan, nesiller arası aktarılan bir tutku ve mirastır.
Fideri Collection, kurucusunun soyadını oluşturan, kökleri derinlere uzanan bir zanaat geleneğinden ilham alıyor.
Markamızın temeli, 1898 doğumlu büyük usta İsmet Dede'ye dayanıyor. İsmet Dede, o dönemin diliyle bir Debbah – yani bir deri ustasıydı. Yıllar boyunca deriyi sanata dönüştüren bu kadim mesleği büyük bir ustalıkla icra etti.
Cumhuriyetin kuruluşu ve soyadı kanununun kabulü ile birlikte, İsmet Dede mesleğine olan bağlılığının nişanesi olarak gururla "Derici" soyadını aldı.

Hayat, İsmet Dede'nin iki oğlunu farklı yollara sürükledi; biri asker oldu, diğeri jeofizikçi. Dönemin şartları, babalarından devraldıkları deri işçiliğinin meslek olarak sürdürülmesine engel oldu ve zanaat, aile içinde sadece bir hobiye dönüştü.
Ancak, bir tutku asla gerçekten kaybolmaz.
İsmet Dede'nin torunu, Filiz Derici, dededen gelen bu zanaatı yıllar boyunca bir hobi olarak sürdürdü. Deriye dokunmak, ona şekil vermek ve her bir parçada geçmişin izlerini taşımak, kurucu için bir yaşam biçimiydi.
Emeklilik, yeni bir başlangıç için en doğru zamanı getirdi. Filiz, bu eşsiz aile mirasını, kişisel tutkusunu ve ustalıkla birleşen tecrübesini profesyonel bir çatı altında toplamaya karar verdi.
2025 yılında kurulan Fideri Collection, işte bu kararlılığın ve yüz yıllık mirasın ürünüdür.
Fideri Collection olarak biz, sadece ürün değil; İsmet Dede'nin adını taşıyan, bir soyadının hikayesini anlatan, geçmişle geleceği buluşturan zanaat eserleri sunuyoruz.
Bizim için deri, sadece bir malzeme değil; bir mirastır.